Vazopressin Hormonu Nedir? Ne İşe Yarar?

Vazopressin hormonu, kan basıncının, böbrek sağlığının yanı sıra vücuttaki sıvı ve elektrolit dengesinin korunmasında önemli bir rol oynayan insan sisteminde önemli bir hormondur. Vazopressin diğer adı Antidiüretik Hormon (ADH) olan, beynin tabanındaki hipotalamusta bulunan özelleşmiş sinir hücreleri tarafından sentezlenir. Hipotalamusta üretildikten sonra vazopressin, sinir lifleri yani aksonlar tarafından arka hipofiz bezine taşınır ve buradan kan dolaşımına verilir.
Vazopresinin salgılanması ve kan dolaşımına verilmesi, öncelikle, çeşitli faktörlere dayalı olarak hormonun salınmasını kolaylaştıran hipofiz bezi tarafından gerçekleştirilir. Kanama veya düşük tansiyon nedeniyle kan hacminin azaldığı zamanlarda, kalpteki baroreseptörler olarak bilinen sensörler ADH üretimini indükler. Dehidrasyon nedeniyle vücuttaki tuz konsantrasyonları arttığında, beyindeki ozmoreseptör adı verilen sensörlerin aktivitesine bağlı olarak vazopressin sentezi ve salınımı desteklenir.
Ayrıca, vücut stres altındayken veya susuzluk, mide bulantısı, kusma ile karşı karşıya kaldığında, vasopressin üretimi ve salınımı gerçekleşir, burada hormon vücuttaki sıvı hacimlerini yükselterek ve doku yaralanması ve şiddetli dehidrasyon gibi zararlı etkileri önleyerek koruyucu bir rol oynar.
Vazopressin Hormonu Nedir?
Vasopressinin antidiüretik özelliği, bir asır önce 1913’te Venedik’te ünlü İtalyan bilim adamı F. Farini ve Düsseldorf’ta bağımsız olarak insan sistemindeki hormonal eylemleri araştırmak için çalışan ünlü Alman araştırmacı von den Velden tarafından keşfedildi.

Diüretikler vücuttan fazla tuzların ve suyun atılmasını destekleyen bileşiklere atıfta bulunurken, antidiüretikler ters etkiye sahiptir. Bunu takiben, 1927 – 1928’de ünlü Amerikalı kimyager Oliver Kamm, sığır hipofiz özlerinden hem oksitosini hem de vazopressini başarıyla izole etti ve saflaştırdı. 1951’den 1953’e kadar olan dönemde. Yerleşik bir Amerikalı biyokimyacı olan Vincent du Vigneaud, arginin vazopressinin (AVP) yapısını dokuz amino asitlik bir dizi olarak başarıyla belirledi. Ayrıca 1954’te laboratuvarda vazopressini kimyasal olarak sentezleyen ilk araştırmacıydı.
Vazopressin bir polipeptit hormondur ve arginin vazopressinin yapısı dokuz amino asitlik bir dizidir, yani bir nonapeptit – Cys-Tyr-Phe-Gln-Asn-Cys-Pro-Arg-Gly- NH2’dir. Vasopressinin kimyasal yapısı, yine hipofiz bezi tarafından salgılanan bir peptit hormonu olan oksitosininkine benzer.
Vazopressin Hormonu Görevleri
Vazopressin, insan vücudunda aşağıdakiler de dahil olmak üzere birçok hayati fonksiyonda yer alır:
- Antidiüretik özelliği sayesinde stres, yaralanma, dehidrasyon zamanlarında vücutta su, tuzlar yani sodyum tutulması,
- Böbreklerden idrar çıkışının düzenlenmesi,
- Böbreklerin ve kan damarlarının aktivitesini etkileyerek kan basıncını kontrol etme ve optimal kan hacmini koruma,
- Sistem içinde, hücreleri ve dokuları çevreleyen bölgede normal iç vücut sıcaklığının korunması
- Vücudun sirkadiyen ritmini sürdürür ve 24 saatlik bir döngüde uyku ve uyanıklık dönemlerini düzenler.
Vazopressin Hormonu Eksikliği
Vücuttaki vazopressin seviyeleri normalden düşük olduğunda, böbrekleri büyük miktarda su atması için tetikler. Atılan idrar miktarı arttığında, bu her zaman dehidrasyona ve kan basıncında düşüşe neden olur.
Düşük vazopressin seviyeleri, esas olarak beyin ve hipofiz bezi içindeki hipotalamus segmentinin engellenmiş yapısal formundan ve işleyişinden kaynaklanır. Vazopressin/antidiüretik hormon salgılanmasının azalmasına neden olan diğer faktörler arasında, hipotalamustaki tümörlerin/iltihabın vazopressin üretiminin azalmasına yol açtığı veya böbreklerin duyarlı olmadığı diyabet insipidusun yanı sıra aşırı ve zorunlu su içmeyi içeren bir durum olan birincil polidipsi yer alır. Diabetes insipidus, sürekli susama ve aşırı idrar çıkışına yol açarak tedavi edilmezse yoğun dehidratasyonu tetikler.

Vücuttaki vazopressin seviyeleri çok yüksek olduğunda, böbrekler tarafından artan su tutulmasına neden olur. Ayrıca, vücudun tuz/sodyum konsantrasyonlarının oldukça düşük olduğu bir tür hiponatremi olan Uygunsuz Anti-Diüretik Hormon Salgısı Sendromu (SIADH) olarak bilinen başka bir sağlık anomalisine neden olur. Bu, kanı seyrelten ve dolaşımdaki tuz seviyelerini düşüren yoğun su tutulması nedeniyle olur.
Sistemde yüksek seviyelerde antidiüretik hormona yol açan ana faktörler, akciğer kanseri gibi akciğer rahatsızlıkları, hipotalamus veya hipofiz bezi tümörleri/iltihabı ve hatta bazı güçlü ilaçların yan etkileridir.
Testosteron Hormonu Nasıl Yükseltilir? Testosteronu En Çok Ne Artırır?
Oksitosin Hormonu Nasıl Artırılır?
Kadınlarda Östrojen Hormonu Fazlalığı Belirtileri Nelerdir? Nasıl Tedavi Edilir?